BİZE YOL GÖSTERECEK SÖZLER

0
1866

ERİCH FROMM DAN HAYATİ SÖZLER

Kişi yalnız bir tek kimseyi seviyor başka her şeye karşı ilgisiz kalıyorsa sevgisi sevgi değil, genişletilmiş bencilliktir.

Derin ve ihtiraslı sev. Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.

İnsanın yanında büyük sözler söyleyenler değil, yürekten sevenler kalır hep.

Çaresiz birini sevmek, yoksul ve yabancı birisini sevmek, kardeş sevgisinin ilk adımıdır.

Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.

Kardeş sevgisi tüm insanları sevmektir. Ve tek kişiye ait olmaması en büyük özelliğidir.

İnsanın yanında büyük sözler söyleyenler değil, yürekten sevenler kalır hep.

Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.

Daha iyi olanı değil, sana kendini daha iyi hissettireni seçmelisin.

İnançlı olabilmek cesur olmayı tehlikeye atılabilmeyi acı ve düş kırıklığına hazırlıklı olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamın birinci koşulu sayanlar inançlı olamazlar.

Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.

Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.

Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez, ya da elde edilemez.

Bir insanı hiçbir sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız; işte gerçek sevgidir.

Yalan hiç bir şeyi yerinden kımıldatmaz.

Tüm insanlar eşittir, çünkü onlar toprak ananın çocuklarıdır.

Bir amaca yönelik olmayan sevgide ancak, gerçek sevgi açılıp gelişir.

Sevgi olmadan insanlık bir gün için bile var olamaz.

Sevgi ancak iki insan birbirlerine varlıkların özünden bağlanır, her biri kendisinin varlığının özünden tanırsa, gerçekleşir.

Sevgi, narsizmin hemen hemen olmadığı alçakgönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır.

Gerçek hiç bir zaman şiddet tarafından çürütülemez.

İyi ve kötü sadece itaatsiz olma özgürlüğü içinde vardır.

Bir şeye sahip olmak değil, layık olmak önemlidir.

Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.

Sevginin yalnızca ayrıcalıklı bireysel değil de sosyal bir olgu olarak gerçekleşebilirliğine inanmak, insanın doğasını bilerek temellendirilmiş ussal bir inançtır.

Aşk ‘seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var’ diye başlar, ‘sana ihtiyacım var ..çünkü seni seviyorum’ diye olgunlaşır.

Gerçek bilgiye erişmenin tek yolu sevme edimidir. Ancak bir insanı nesnel olarak tanıyarak, onun değişmeyen özüyle, sevgi edimi ile kavrayabiliriz.

Hayatımıza giren herkes değerlidir ama herkes özel değildir. Saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.

Vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığının gücü yattığı için bu, böyledir.

İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir. Tam çözüm, insanlar arası birlikteki başarıda, bir başka insanla sevgi içinden kaynaşmada yatmaktadır.

Geçmişin tehlikesi esir olmaktı, geleceğin tehlikesi ise robot olmak. 

İnsan zekayla ödüllendirilmiştir. O, kendi kendini bilen bir yaşamdır; kendisinin diğer insanların, geçmişinin ve gelecekte onu bekleyen olasılıkların farkındadır.

Makine yüzünden zaman insanın hükümdarı oldu.

Hiç bir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.

Günümüzde insanların mutluluğu “eğlenmeğe” dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa “almanın”, tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.

Önemli bir problemde, yetkinizi aştığı halde size danışılıyorsa, kahramanlık yapmayın. Çünkü mutlaka olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur.

Sevgi, sevgi üreten bir güçtür. Güçsüzlük, sevgi üretememektir.

Otomatlar birbirlerini sevmedikleri gibi tanrıyı da sevmezler.

En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir.

Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.

Sevmek kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir. Sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de azdır.

Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsizm yatar.

Bilmek ve hala bilmediğimizi düşünmek en yüce marifettir. Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.

Otomatlar sevemezler. Onlar sadece “kişilik paketleri”ni birbirleriyle değiştirirler ve ucuza kapatma peşinde koşarlar.

Sevgi bir etkenliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etken özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir; sevgi vermektir, almak değildir.

Sevginin kazanılması için en önemli koşul kişinin kendi narsizmini yenmesidir.

Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış-veriş düşüncesi, satın alma açlığı üzerinde yükseliyor.

Mantıklı düşünce kavramından bir kuramın oluşturulmasına doğru atılan her adımda inanca gerek vardır.

Sevgi kusurları yok etmez, onları da kabul eder.

Sevgi, insanın varoluş sorunun yanıtıdır.

Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here