BİR İLİŞKİYİ BİTİRMENİN FAYDA VE ZARARLARI

0
3557

BİR İLİŞKİYİ BİTİRMENİN FAYDA VE ZARARLARI

Bir ilişkinin bitirilmesi kanımca başlatılma ve sürdürülmesinden daha önemlidir. Çünkü her bitiş, yeni başlangıcın şeklini belirler.

Biten ilişki bize ne katar ?
•Çünkü biten ilişki, hep bitmiş haliyle hatırlarız.
•Biten ilişki, sonrasında başlayan ilişkilerin kaderini çizer.
•Biten ilişki,kişini kendini sorgulamasını,kendiyle hesaplaşmasını sağlar.
•Biten ilişki, kişinin güçlü/güçsüz yönleriyle yüzleşmesini sağlar.
•Biten ilişki, zayıfların üzüntüden kaçmak için yeni ilişkiye atılmasını sağlar.
•Biten ilişki, birsre kafanızı dinlemeyi, kendinize zaman ayırmayı, dost ve akrabalarınızla yakınlaşmayı sağlar.
•Biten ilişki, hayatta ertelediğiniz hedefleri görmenizi,onlar için adım atmanıza fırsat verir.
•Biten ilişki, sizin tarzını,arayışlarınızın röntgenidir.
•Biten ilişkinizin otopsisini yaparsanız, kendinizle ilgili herşeyi orada bulacaksınız.
•Biten ilişki,  sana yenisinde yapman / yapmaman gerekeni öğretir. Tabii biraz zaman ayırırsan.
•Biten ilişki, kendini koru koruna feda etmemen gerektiğini, fedakarlığın karşılıklı olması gerektiğini, sevginin faydalı olmak olmadığını fark ettirir.
•Biten ilişki, aşkın  hormonal olduğu,sadece aşk ile yürütülmeyeceği, ama uyum ve çaba var ise  aşkın hiç belli düzeyde hep devam edeceğini gösterir.
•Biten ilişkide , ailenin senin üzerindeki etkisi ve senin onlar için ne anlama geldiğini görmen için ,iyi bir tomografidir.
•Biten ilişki, kiminle yapıp kiminle yapamayacağın konusunda tekrar denemeye gerek kalmadan sana istediğin bilgiyi verir.
•Biten ilişkiyi inkar ediyorsan , yalnız kalmak kaygısı  veya bitişi mağlubiyet/ yenilgi olarak algılamaktan kaynaklandığını kabul etmelisin.
•Biten ilişkide sadece ilişki bitmez.Mutsuz ilişkideki , Şiddet,mutsuzluk,kaygı,esaret,depresyon, suçluluk,pişmanlık vb. Gibi olumsuz duygular da biter.

Elbette her ilişkide mutsuzluklar bitmiyor. Bazı ilişkilerde, size gore ilişki iyi ve ortayken ve bitmesi gerekmiyorken, karşıdakinin bitirmesi mutsuzluklara yol açıyor. Fakat unutmamak gerekir, bitiren de kendine gorebazı nedenlere sahiptir. Mutsuz ve isteksizdir.  Kendimiz için onu bu ilişkiye mecbur kılamayız.

İlişki bitirme konusunda millet olarak çok sorunlu olduğumuzu düşünüyorum   neden mi?
•Kim bitirirse o kendini iyi hissediyor.  Ilişkiyi bitiriyorsun, karşıdakini değil. Bu bir bilek güreşi değil. Böyle olduğu için, çiftler arasında “ bitecekse ben bitirmeliyim” yarışı başlıyor. Kimin birtirdiği değil, neyin bittiği önemlidir.

•Karşıdakinin iyiliğin kim isterse o bitirendir. İlişkiden ayrılmak isteyen devamlı karşıdakini düşnüyor. Demokrat davranıyor.  Terk ettiği kişinin bir an once toplarnamasını istiyor. Oysa bu gerçekçi değildir. Açıkça bitirmek istediğini söyleyeceksin ki, karşıdaki de başının çaresine baksın.

•Ilişkinin bitmesini  mağlubiyet olarak algılayan kişi, galip gelmek adına intikama başvuruyor. “şiddet,tehdit, aşağılama, ekonomik cezalandırma, çocukları göstermeme vb.” Yöntemlerle kendince mağlubiyetini galibiyete çevirmeye çalışıyor.

•Ilişkinin bitmesini kabullenmeyen kişi, yıllardır yapmadıklarını yapmaya başlıyor. “ aniden romantikleşme, cinselliğin artışı, hediyeler, özgürlükler  vb gibi.  Ya da aniden öfkeye başvuran, intikamla almaya çalışan gibi.

•Ilişkisinin  bitmesini istemeyen kişi, “ uygun zamanda ayrılalım” “kendimi hazır hissetmeliyim” gibi tekliflerle zaman kazanmaya çalılşıyor. Oysa adına ayrılık onulan hiç bir ilişkide bu süreç teklif edildiği  gibi yaşanmaz. Bu süreci ,teklif eden iyileşmek  ve hazır olmak için değil, ilişkiyi iyileştirmek için kullanır.

•Ilişkisi biten kişi, ayrılan eşini “eski karısı/kocası” olarak görür. Başka bir birey olmasını Kabul edemez. Kendisinin bir uzantısı olarak gördüğü için de boşansa bile talepleri devam eder.  Hatta hesap sorar.  Kaldıki ülkemizdeki kadın cinayetlerinin nedenlerinden biri budur. “erkek, eşini kendi uzantısı olarak görür”. Boşansa dao benim eski karım “, çocuğumun annesi” olarak tanımlar. Ama onu bir birey olarak görmez.

•Ilişkisi biten kişi, yıllarca alamadığı öfke ve intikamı, velayetini aldığı çocuk üzerinden gidermeye çalılşır. Çocuğa eski eşini kötüler. “baban/annen, şöyleydi, onun yüzünden ayrıldık, sen bu durmlara o düşürdü”. Vs ifadelerle çocuğun ruh sağlığını düşünmeden kendi egosunu tatmin etmeye çalışır.

 Ayrılmak, bizim toplumumuzda neden bu kadar zor?

Nişanlıyken nişanın atılması, backround da “1 kere nişanlanmış” etiketini taşıyacağı için  nişanlısıyla evlenenler çoğunlukta.  Evlendiğinde ise, “dul  “kimliği almamak için boşanamayan insanlar çok fazla. Bunu nedenlerine baktığımızda ise;
•Sosyal baskı  ( elalem ne der,bu etiketi taşıyamayız,bizim aile geleneğimizde boşanma olamaz”)
•Boşanmış veya nişanı atmış kişilere sorunlu, uyumsuz gözüyle bakılması,
•Boşandıktan sonra eşlerin veya en az birinin yaşamını sürdürecek güce sahip olmaması,
•Boşanan kadına , “ sınırları olmayan, kolay lokma gözüyle bakılması”
•Boşananların çocuk konusunda ortak kararlar alamaması ( çocukları göstermeme, aleyhte kullanma)
•“Daha iyisini bulabilir miyim?” kaygısı..(yetersizlik duygusu ve özgüven sorunu)
•Daha kötü evliliklerle kendini avutma (evliliğim komşunun evliliğinden iyi)
•Toplumda boşanmanın meşru sayılma nedenlerindeki yanlışlar.  ( dövmüyorsa, sövmüyorsa, alkol,kumar çapkınlık yoksa boşanılmaz)
•Özellikle erkeklerin boşanma sonrası düzen ve bakım konusunda yaşadıkları zorluklar.
•Kadının boşandıktan sonra ailesiyle yaşama zorunluluğu ( belli yaştan sonra kadının ailesiyle anlaşması zordur.  Ayrıca, boşanma nedeniyle anne-babanın  bekar kıza oranla boşananı daha çok sınırlaması)

Bir bitiş, mağlubiyet değildir. Biten ilişki,,sizin değerinizi ve kalitenizi değil, ilişkinin değer ve kalitesini ölçer.

Kimse ayrılmayı düşünerek ilişkiye başlamıyor. İnsanlar mutlu olacağını ,seçtiği kişinin kendisine uyduğunu düşünerek ilişkiye/evliliğe başlıyor. Fakat zamanla, bakış açılarında ve yaşam tarzı farklılıklarından dolayı uzaklaşmalar başlıyor. Bunu önceden bilmek çok kolay değil. Belki flört dönemini iyi geçirmek bu bilgiyi bize verebilir. Ama maalesef maske takan flörtte de çok güzel şekilde rolünü oynayabiliyor.   Bu nedenle boşanma veya ayrılmalarda mümkün olduğunca  kendimizi suçlamak yerine  tecrübe olarak değerlendirmek gerekir. Bunlardan suçluluk değil, ders çıkarmak lazım.

Başka insanların ne düşüneceklerine odaklanıp, bir ilişkinin mutsuzluğuna boyun eğmek, bizi daha fazla yıpratır. Başkası bizim   ne yaşadığımızı bilemez. Bilmesi de gerekmez. Kimseye hesap vermek zorunda da değiliz. Hayat bizimse istediğimiz kararı almak da bizim sorumluluk ve yetkimizdedir.

Her türlü çabaya,iyileştirmeye,fedakarlığa ve özveriye rağmen bir ilişki yürümüyorsa, karşınızdaki sizin kadar ilişkiyi  önemsemiyorsa,duygularınız, paylaşımlarınız isteğiniz,uyumunuz bitmişse  ilişkiye boyun eğmek yerine karar vermek en doğru karardır.

Yanlış bir ilişkide olmaktansa yanlız bir hayatta olmak daha sağlıklıdır.

Unutma ki, yalnız olmak; yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir… Bukowski

Serhat Yabancı

Aile – Evlilik Danışmanı

instagram

twitter

youtube

Randevu iletişim:

0216 371 33 83

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here