Devamlı Sorun Anlatanlar
Sorunlarından beslenen insanlar bu sınıfa girer. Enerji kaynakları ve iletişim kanalları sorunları yoluyla açılır.
Onlar sorunlarına öylesine bağlılardır ki sohbetleri, ilgi ve değerleri sorunlarından bağımsız olamaz. Anlattıklarını önemseyen ve onlarla sorunlarını ameliyat edecek kişileri bulduklarında onlara yapışırlar. Ama siz ne derseniz deyin, ne kadar mantıklı öneriler ve çözümlerde bulunursanız bulunun onlar yine de hep bildiklerini yaparlar. Hatta en doğru çözüm için ise “ama”lı mazeretler sunarlar.
Aslında onların temel sorunu, sorunlarının çözümü değil, ilgi merkezinde olmak istemeleridir. İlginç bir nokta daha, bu insanlar çoğu zaman bunun farkında olamayabilirler. Mutsuz bir yaşam şartları olduğunu o kadar çok anlatırlar ki zamanla kendileri bile inanırlar. Onlar sorun olarak seçtikleri bir konu üzerinde devamlı olarak zihinsel orgazm yaşarlar. Onların elinden sorununu almak, onları ortada bırakmaktır. Sorunları (eşleri, evlilikleri, çocukları, psikosomatik hastalıkları, yoksulluk vs.) genelde sorun niteliği bile taşımaz. Ama onlar bunları sorun olarak görmemenizi bile hakaret sayabilir.
Onun sorununu küçümsemek, onu küçümsemektir. Yaşlılarda ve çocuklarda görülen bu ilgi merkezinde olma ihtiyacı yetişkinlerde çok sağlıklı bir durum değildir. Devamlı sorun anlatan kişiler, aslında kısmen ilgi bağımlılarıdır. Aynı zamanda devamlı bir korunma ve sahiplenilme ihtiyacı hissederler. Çocuklarını çoğu zaman ebeveyn gibi algılarlar. Kaldı ki devamlı sorun anlatanlar ebeveyn ise, damatları ve gelinleri ile sorun yaşamaları kaçınılmazdır. Kendi çocuklarına yaptıklarını gelin veya damatlarına yapıp istedikleri sonucu alamadıklarında onları
yok sayabilirler. Bu ebeveynlerin çocuklarının bu anlamda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Anne-babalarının her dediğine koşulsuz inanmamalarını öneririm. Kendi mutluluğunuzu önemsiyorsanız, bu insanlardan ya uzak durmanız gerekecek, ya da önereceğim diğer yöntemi kullanabilirsiniz. Ama esasen gücünüz ve enerjiniz yoksa tahammül düzeyiniz düşükse, sık sık öfke nöbeti ve bıkkınlık yaşamak istemiyorsanız enerji vampiri ile ilişkinizi bitirin. Mecbursanız kâtiplik düzeyinde ilişki yürütmenizi öneririm.
Diğer yöntem ise;
• Onun sorunlarını incelemeyin.
• Sessiz kalın.
• Tepkisiz kalın.
• O anlatmaya başladığında hemen siz kendi sorunlarınızdan bahsedin.
• Onunla iletişimdeyken anlattıklarının sizin için önemsiz olduğunu hissettirin.
Her sorunda seni arar, kafanı şişirir. Tüm negatifliğini sana aktarır.
Sen de iyi niyetinle ona yol gösterirsin, çırpınırsın onun derdini adeta sahiplenirsin. O ise yine bildiğini yapar. İsterse çözer. Hatta isterse, o aşamaya gelmeden de engeller. Her defasında yaşadıkları, O yol yöntem bilmediği için değil, böyle yaşamayı sevdiği için başına geliyor…
Hayatınızda devamlı sorun anlatan arkadaşınız var ise en iyi test onun sorunlarını 3-4 kez dinlememektir. Bir bakarsınız ki konuşacak konu kalmamıştır. Hatta bazı danışanlarıma bu yöntemi uygulamalarını önerdiğimde bir hafta içinde ilişkilerinin bitme noktasına geldiğini belirtmişlerdir. Burada önemli olan, onların sorun anlatması değil sizin duruşunuzdur. Onlar her zaman kendilerini dinleyecek birilerini bulabilirler. Siz vicdanen rahatsız olmayın. Hayatınızda bu şekildeki insanların sırf ilgi ihtiyaçları için kurbanı olmayın. Hayatınızın enerjisini vampir gibi emmesine izin vermeyin. Verirseniz bu sizin seçiminizdir onu suçlamayın. Hayatınızda ne kadar sadece sorun anlatan insan varsa, hayatınızda bir o kadar delik var demektir.
Size devamlı sorun anlatanlar, sohbet etmiyor. Sizi doldurup, kendisini boşaltıyor.