
Sevgililer günü
Nereden çıktı şimdi bu sevgililer günü. Yine acılarımı yalnızlığımı, eski aşklarımı mezardan uyandıracak.
Sevgililer gününü klasik olarak sektör ve ticari olarak değerlendirmeyi yetersiz bulmaktayım. Nereden geldiği, niye geldiğinden çok ne işe yaradığını incelemek daha doğru olur. Sevgililer günü, kişinin eşiyle romantizm yaşaması, bu günün çağrıştırması ile duyguları ifade etmesi güzel bir gün geçirmesi, birbirileri ile geçirdikleri süreçleri ele alıp nostalji yapmasının ne zararı olabilir ki?
İnsanlarda güzel duygular uyandıran ,iyileştiren her şey faydalıdır. Sevgililer günü de bu şekilde değerlendirilirse sorun yok.
Lakin olayı,pahalı hediyeler alma,pahalı mekanlara götürme, şatafatlı kutlamaya dönüştürme, sevgililer gününü amacından saptırır. Sevgililer günü pahalı hediye alıp 1-2 ay sonra ayrılıktan sonra 12 ay o hediyenin borcunu ödeyenleri de görmekteyiz. Yine, ilişkinin başında karşısındakini büyülemek ve etkilemek için kendi düzeyinin üstünde organizasyonlar yapanların sonraki süreçte ise bu düzeye ait bir yaşamlarının olmadığı ortaya çıktığında ise ilişkiye güvensizlik bulaşmaktadır.
Bunun yanında sevgililer gününü yalnız ve hüzünlü geçirmemek için part-time sevgili bulanların, sadece o gün için bir araya gelenlerin varlığı da anımsanmayacak kadar az değil.
Bir tanışma sitesinin yaptığı çalışmada sitenin en yoğun tıklandığı tarihin -14 şubat tarihlerine denk geldiği tespit edilmiştir.
Yine sevgililer gününe yalnız girme ihtimali olanların eski sevgilileriyle iletişim kurmaya çalıştıkları, “ rüyamda seni gördüm iyi misin?, geçen sanki seni gördüm bir sormak istedim, vb. mesajlar atarak yoklama çektiklerini de görmekteyiz.
Diğer yandan bu günü yalnız geçirmemek için adı konulmayan askıda ilişkilerin aktive edildiğini de görmekteyiz. Ne sevgilidir ne de tam arkadaştır tipi “askıda ilişkiler” iki tarafında yalnızlıkları nedeniyle onları yakınlaştırmaktadır.
Bunun yanında hayatında biri olmayanların, kendilerini, eski ilişki veya evliliklerini otopsi ettikleri, neden hala yalnız olduklarına en çok kafa yorduklarını görmekteyiz. Özellikle sevgililer günü haftası ve sonraki haftada bu konuda ilişki terapisine başvuran ve mesaj atanların sayısı ciddi derecede artmaktadır. Aslında sevgililer günü bu anlamda, bir yandan kişinin sorununa eğilmesine diğer yandan da sorunuyla yüzleşmesini de sağlamaktadır.
Yeni ayrılanlar, yalnızlar, eski ilişkilerinden dolayı kendini suçlu hissedenler için “sevgililer günü” hüzün ve mutsuzluk anlamına gelebilir.
Sevgililer gününü yalnız geçirenlerde ; kendini değersiz, çirkin, yetersiz ve tercih edilmeyen olarak hissederler.
Peki bu günü nasıl geçirmeli ve nelere dikkat etmeliyiz?
- Yalnız olan insanları da düşünmeli , göze batacak ve şatafatlı organizasyonlardan kaçınmalıyız
- Ölmüş ilişkilerde tekrar otopsi yapmamalıyız.
- Askıda ilişkimiz varsa sadece sevgililer günü değil her zaman için netleştirmeliyiz. Ya adımlar atılmalı ya da bitirmeliyiz.
- Sosyal medya hesaplarımızdan abartılı fotoğraf ve iletiler paylaşmamalıyız. Sonuçta ilişki özeldir, genel yaşamaya gerek yoktur.
- Sevgililer gününü, hediyeye indirmek yerine sevdiğimiz insanın Allah’ın size bir hediyesi olarak görmeliyiz.
- Sevgililer gününü yalnız geçirmekten rahatsız olanlar , arkadaşları veya ailesi ile geçirmeyi tercih edebilirler.
- Hediye konusu: illaki bir hediye gerekmese de onun hoşuna giden bütçenize uygun bir hediye alabilirsiniz. Asla bütçenizi aşan bir hediyeye girişmeyin. Ayrıca hediyenizin değeri, ilişkinizin antropolojisine içeriği ve süresine) uygun olmalıdır.
- Bugünü sırf biriyle geçirmek adına dolgu sevgili edinilmemelidir.
- Özellikle kadınlar, romantizmi ifade eden bu günde daha çok sevildiklerini ve beğenildiklerini duymak isterler.
- Erkekler, bugün de eşinin hayatında önemli ve güçlü biri olduğunu duymak ve hissetmek isterler.
- Yalnız olanların Sevgili olan çiftler yerine yalnız dostları ile zaman geçirmelidir.
Aile – Evlilik Danışmanı